6 Ekim 2013 Pazar

Kutu Kutu Demokrasi

Başlığa aldanmayın, başbakanın büyük beklentilerle açıklayıp en sonunda dağın fare doğurduğu demokrasi paketinden bahsetmeyeceğim. Zaten ne olacağı belliydi, paketten hemen sonra benzin zammı artık alıştığımız olaylar.

Asıl olay, demokrasi paketinden sonra çıkan polis paketi. Habere göre, hükümet polisin yetkilerini artırmak için çalışma yapıyormuş. Neymiş, polisin şüpheli gördüğü herhangi biri, hakim veya savcı talebi olmadan gözaltına alınabilecekmiş. Yani, polis sizi yolda gördüğünde tipinizi beğenmezse, yanınızdaki kız arkadaşınıza laf attığında terslendiğinizde polis sizi gözaltına sorgusuz sualsiz alabilecek. Bu gözaltı süresi, 24 saate kadar uzatılabildiği için, o süre içinde hakim veya savcı kararının da alınması ve bu gözaltı süresinin daha da uzaması da pakete dahil. 

Tipini Beğenmedim - Temsili Resim

Paketin çıkış amacının muhtemel terör saldırılarını engellemek olduğu yazılıyor, fakat asıl amacının Gezi olayları sonrası ortaya çıkan halk muhalefetini sindirmek olduğunu anlamak zor değil. Futbol maçları öncesinde ve tribünlerde bu sindirme işlemi çoktandır başlamıştı. Hoş, çantada deniz gözlüğü bulundurmanın suç sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz, daha ne bekliyoruz ki?

Halkından korkan iktidarlar her zaman şiddete, polis kuvvetlerine bel bağlamıştır. Diktatörler ya da henüz diktatör olamamış "demokratik" liderler, sürekli polis yetkilerini yükseltmiş ve halk muhalefetini sindirmeye çalışmıştır. 

Neyse ki, bizim başbakanımız, ki kendisi açıkladı, bir diktatör değil.

Henüz..


Hiç yorum yok: