4 Kasım 2013 Pazartesi

Yolsuz'luk

Yılmaz Özdil gibi başlık atarak başladım yazıya, haydi hayırlısı..

Ankara'nın, ev fiyatı olarak en pahalı, muhit olarak en popüler semti Çayyolu'ndan bahsedeceğim. 400,000 TL'den ucuz ev bulmak çok zor, yolda giderken her an bir köşeden bir Porsche fırlayabilir, ya da bir milletvekili çocuğu ile burun buruna gelebilirsiniz.

Kısacası, kaymak tabaka burada..

İyi de, bu güzel evlere bu güzel arabalarla gitmek için yol yok bu semtte! Belediyelermiz sağolsun, yollarda kazılmamış yer kalmadı. Kazara bir Ferrari alıyor olsam, eve gidene kadar araç zaten paramparça olacak.

Yürüyelim desek, yollarda kaldırım namına bir şey yok. 

Sözün özü, medeniyet yok.

"Yol medeniyettir" diyen yetkililer, yolun sadece asfalt dökmekten ibaret olmadığını anlamalılar. Misal, yeni asfaltlanan bir yolun bağlantı noktaları da asfaltlanmalı. Misal, yeni asfaltlanan bir yolun refüjlerine güvenlik önlemleri alınmalı, bir apartman boyutunda "şarampol" bırakılmamalı.

Misal, yeni bir yol yaparken, inatla değil mühendislikle yapılmalı ve kepçeler hunharca ağaçları koparttığı gibi su borularını kopartmamalı. Su boruları patladığı için yol çökmemeli ve insanlar için yolda yürümek bile tehlike olmamalı.

Öyle işte..


Yılmaz Özdil gibi başlayınca öyle gidiyormuş be..