13 Aralık 2012 Perşembe

21 Aralık - Kop Kop Partisi

21 Aralık 2012 için kıyamet senaryoları yıllardır var. Şunun şurasında bir hafta falan kaldı, dünya üzerinde bir çok kişi yusuf yusuf moduna girdi. Bazı akıllı adamlar Şirince gibi yerlerde kıyamet turizmi yaratıp, geceliği 1000 liradan kıyamete giriş partisi yapacaklar. Ticari zeka ne diyim, parayı veren enayiler olduğu sürece böyle çok kıyametten ekmek çıkarırlar.

En baştan söyleyim, 21 Aralık 2012 tarihinde Dünya'ya "Marduk" gezegeninin çarpacağına, süper volkanların patlayacağına, "Foton Kuşağı" denen zımbırtıya gireceğimze, Dünya'nın manyetik alanının çökeceğine falan inanıyorsanız, hemen gidin "The Flat Earth Society"ye üye olun: http://theflatearthsociety.org. Bu adamlar da Dünya'nın düz olduğuna inanıyorlar. Uzaydan fotoğraflar gösterildiği zaman da "bütün hükümetler komplo kuruyor, NASA bunların uşağı" şeklinde yanıt veriyorlar. Hatta, NASA görevlilerinin Antarktika'daki "buz sütunları" üzerinde nöbet tuttuğunu, oraya tırmanarak Dünya'nın düz olduğunu gösterecek insanları engellediğine inanıyorlar. Katılın onlara.

Dünya'ya bir gezegen falan çarpmayacak. Emin olun, bir gezegen Dünya'ya çarpma rotasında olsaydı, her gece büyüyen bir ışık olarak görürdük. Gözünüzde canlanması için, dolunaydan daha büyük ve daha parlak bir cisim düşünün. Hah, öyle, tepsi kadar. Karanlık olduğu için göremiyoruz diyorlar bi de. Karanlık bir cisim de arkasındaki ışığı engeller, gölge yapar. Karadelikler böyle gözlenir. Hiç gökyüzünde kocaman bir kara boşluk gördünüz mü? Hoş, şehirlerde kim yıldızları görebiliyor ki..

Çok merak ediyorsanız, NASA'nın sitesinden Dünya'ya yakın gök cisimlerinin yörüngelerine bakabilirsiniz: http://neo.jpl.nasa.gov/

Diğer olaylara girmiyorum, onlar saçmalığın bayrak taşıyıcıları.

Bilinen astronomik olaylar ile en yakın kıyamet 4,5 milyar yıl sonra olacak. Yani, ilk canlı tek hücrelilerden, bizim gibi safsatalar üretebilecek karmaşık canlıların evrimleşmesi süresi kadar!

Aslında, en kolay kıyamet senaryosu, yine kendi elimizle yaptıklarımız. Isıttık dünyayı, alttan alttan ısıtıyoruz. Buzdolabının kapağını açık bırakıp, kombiyi son ayarda yakıyoruz. Sonra da buzluktaki etin sağlıklı kalmasını bekliyoruz. Yaşar da 50 yıl sonrasını görürsek, bugünleri, bu yazıları hatırlarsak, kendi kendimize ne kadar küfreceğimizi bilemiyorum.

Çok daha kolayı da, hazırda bekleyen 4400 adet kırmızı düğme. Yedeklerle birlikte 40 bini bulan nükleer silahlar. Bazı ülkelerin üretmek için çabaladığı, bazılarının elinde koz olarak tuttuğu, bir tanesinin de insanlığa karşı kullandığı silahlar. Evet, bu silahların, bilinen 4400 tanesi, her an düğmesine basılarak fırlatılmaya hazır bekletiliyor. Dünya hala sidik yarıştırma peşinde. Bu sistemlerin bu şekilde tutulması, Çehov'un silahı gibi, bir gün kullanılacağı anlamına gelir. İşte o gün kıyamet kopar. İnsanlıktan geriye bir şey kalmadığı zaman, dünya yaşanabilir olmadığı zaman kıyamet kopar.



Bu yazıyı okuyarak hiç bir ülke nükleer silahtan vazgeçmez, eline güç geçen herkes de bu silahlardan edinmek ister. O yüzden, safsatalara inanmayın bari.

Hiç yorum yok: